Modern Zamanlar

Hatice Özbolat
2 min readOct 17, 2021

Yıl 1936… Siyah beyaz bir film.. Az söz çok anlam…

Amerika’da açlık ve işsizlik çok fazla arttığı dönemde o dönemi çok iyi anlatan bir filmdir. Büyük buhrandaki işçi sınıfını ve kapitalizmi konu alan harika bir yapım.

Yazan ve yöneten Charlie Chaplin.

İlk defa siyah beyaz film izleyenler, birbirine zıt iyi duygu hissedeceklerdir. Heyecan ve sıkılma. Günümüz dünyasında her yer renklerle ve ışıklarla çevriliyken bu sıkılma duygusuna hemen kapılıyorsunuz. Özellikle bir videoya odaklama süremiz 10 saniyelere kadar düştüğü bu dönemlerde. Ancak heyecan duygusu daha baskın geliyor. Çünkü her sahnesinin bitişinde nasıl devam edecek diyorsunuz. “ee şimdi ne olacak” film boyunca bu sözü tekrar edip duracağınıza eminim.

“Modern Zamanlar” ne anlatıyor? Kapitalizm hikayesini görüyoruz. Film iki bakış açsı ile yorumlanabilir. Kapitalizmin doğuşu ve sonu. Elektriğin fabrikalara gelmesiyle seri üretim hızlandı. Fakat o dönemde Büyük Buhran yaşanıyordu. Çözüm için Henry Ford’un öncülünü yaptığı üretim bandının uygulamaya konmasını içeren üretim sistemi olan fordizm olarak adlandıran sistem kullanıldı. Film de bu sistemdeki işçi sınıfının yaşantısını anlatıyor.

1936 yıldan bugüne kadar hala izlenmeye devam edilen bu yapımda her sahnesinden bir çok anlam çıkıyor. Bu yapım halende yorumlanmaya devam ediyor. Endüstrileşmedeki gelişimlerin işçi sınıfı üzerindeki baskısını anlatan bir film olmakla beraberinde daha sonrasında sistemin çarkından çıkmaya çalışan bireyselliğe çabalayan bir adamın yaşamında kesitler izliyoruz. Film boyunca bu mücadele komedi yoluyla anlatılmıştır. Gülerken düşünmeyi öğreten bir yapı diyebiliriz.

Kapitalizmin doğuşu o dönemlerde oldu ancak Charlie Chaplin gibi dâhiler yine o dönmelerde sonunu görüp durumu filmler, kitaplar gibi yapıtlarla gösterdiler.

Peki önce 1936 yılda Charlie Chaplin ile daha sonra 1948 yılında George Orwell ile ön görülen gelecekten bugünün farkı var mı?

--

--